Her avcı ailesinin geleneksel bir köpek ismi vardır. Bizim ailemizin köpek ismi de Ringo’ydu. Sanırım bu isim babamın Beattles hayranlığından kaynaklanıyordu. Ailenin ben doğduktan sonraki 5 numaralı Ringo’suna Allah nasip ettide sanki çok farklıymış gibi ben isim koydum. RingoV, benim Anadolu liselerine hazırlanıp özel dersten çıktığım bir anda tarafımdan bir roman çocuğun kağıt dolu el arabasından o zamanın parasıyla 3.000 TL’ye alınmıştı. Işıl ışıl gözlü, kesik kuyruklu, boynunda şık bir tasmayla ehli bir avcıdan ehilsiz eller tarafından çalığındığı her halinden belli bu fırlama yavru, annemin tüm yakarışlarına rağmen apartmanın 5. katındaki evimizin terasında çoktan yerini almıştı bile. Şimdi onu çok iyi anlamama rağmen o zamanlar ki toy aklımla babamın köpeğin sahibini hararetle aramasına kızmış ve sahibi bulunmamadığı için çok sevinmiştim. O akşam babamla beraber evdeki bütün kitap ve dergileri karıştırarak köpeğin Kurzhaar olduğu tespitini yapmış ve komiktir ki köpeğin sağ kulağındaki dövmeyi köpek 6 aylıkken çulluk stajı için Bafra’ya göndermemden 1 hafta önce fark etmiştim.
O sene inanılmaz bir kış olmuştu. İyi çulluk var haberini alır almaz babamla ben düşmüştük İzmir’den Bafra yollarına. Tüm dağlar bembeyaz olmuş bırakın kaya güvercinlerini tahtalılar bile asfalttan kalkamaz olmuşlardı. RingoV yanılmıyorsam 7 aylık civarlarındaydı. Bafra’ya vardığımızın ilk günü sabah saat 9 sularında Steyşin Renoyla zar zor Doryan mevkiine girebildik. Bafra’da her yer dondumu tek yer vardır gidilecek orası da Doryan’dır. Deniz seviyesinde sık ve yüksek dikenlik. Ama mangal gibi yürek ister köpekte o dikenlikleri yarması için. Samsun’luların sımşıkır, süslü köpekleri çalıları teğet geçerken babamla avlanan Bayram amcanın setter köpeği Lassie ilk 10 dakika içerisinde 4 çulluğu vurdurmuştu bize. Bu arada, kimi yerlerde ayak bileklerine kadar çıkan sular cam olmuş, ben bu köpek donar diye üzerine titrediğim Ringo sanki oralı değilmiş gibi ilk fermasını vermişti. Çalının içinde patırdayarak kalkan çulluk köpeğin şansa yüzüne vurmuştu. Afallayan çulluk hızını alamayıp benim kafamı sıyırdı. Akabinde 16 çiftenin patlamasıyla kaçan kuş boş bakan gözlerimin takibinden hattı balada kayboldu. O gün kendimi tutamayarak babamın yanında ilk kez en kalaylısından bir küfür kaçırmıştım ağzımdan. Yedi aylık Kurzhaar Ringo o gün benim gibi acemiye 5 çulluk vurdurdu, kaçanları varın siz düşünün. Tam 10 sene yaşadı kağıt arabasından çıkan bu Kurzhaar Bafra’da sonu bir kömüşün (manda) çiftesi sonucu kafatası kırılarak öldü.
