Elazığ’ın Palu ilçesinde Kalehan Enerji Beyhan-1 Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) personeli, santrali mesken tutan dağ keçisi yavrusuna özenle bakıyor.
Elazığ’ın Palu ilçesinde Kalehan Enerji Beyhan-1 Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) personeli, santrali mesken tutan dağ keçisi yavrusuna özenle bakıyor.
Kalehan Enerji Beyhan-1 Barajı ve HES’in güvenlik görevlileri, yaklaşık 5 ay önce baraj sahasında devriye görevi yürütürken bitkin ve hasta dağ keçisi yavrusu gördü.
Durumu bildirmeleri üzerine bölgeye Elazığ Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri sevk edildi.
Ekipler bir haftalık olduğu düşünülen keçi yavrusunu Palu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Şefliğine götürdü.
Burada 20 gün süren tedavi ve bakımın ardından doğaya bırakılan keçi yavrusu tekrar santralin yolunu tuttu.
Dağ keçisi yavrusunun bakımı ile ilgilenen santral çalışanları ona “Paşa” adını verdi.
Personel, özenle baktığı keçi yavrusunu biberonla besliyor.
“Burayı evi olarak görüyor”
Beyhan-1 Barajı HES İşletme, İdari ve Mali İşler Şefi Mehmet Şanlıoğlu AA muhabirine, bir haftalıkken buldukları yavru dağ keçisinin iş yerlerinin bir parçası haline geldiğini belirtti.
Şanlıoğlu, ilk bulduklarında Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim ettikleri dağ keçisinin tekrar santrale geldiğini anlatarak, “20 günlük tedavinin ardından dağ keçisi tekrar kapımıza geldi. Burayı evi gibi görüyor. Dışarıya uyum sürecinde sıkıntı yaşadığını fark ettik. Sürüye karışma aşamasına gelmesi için keçi sütüyle beslemeye başladık. Bu zaman içinde besledikçe keçiyi buraya alıştı.” dedi.
Keçinin istediği zaman doğaya gittiğini, orada zaman geçirdiğini, sonra yine kendini güvenli hissettiğini düşündükleri santrale geldiğini belirten Şanlıoğlu, santralde herkesin onunla ilgilendiğini söyledi.
Şanlıoğlu, “Paşa’nın burada yaşaması için doğa şartları, havası, iklimi her şey müsait. Elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz, ona bir zarar gelmemesi için.” diye konuştu.
“Aile gibi olduk onunla”
Güvenlik görevlisi Fatih Açık da yavru dağ keçisine arkadaşlarıymış gibi davrandıklarını ifade ederek, ona süt ve su verdiklerini belirtti.
Açık, “Servis saatlerimizi dahi biliyor. Akşam geldiğimizde ya da sabah geldiğimizde, gelip arabaya biniyor. Yanımıza geldiği zaman sandalyeye çıkıyor. Gece acıktığı zaman gelip ayağıyla kulübenin kapısına vuruyor. Aile gibi olduk onunla.” diye konuştu.
İşletmede aşçılık yapan Metin Çimen ise sabah erken saatlerde işe geldiğini, çalışanlara kahvaltı, “Paşa”ya da süt hazırladığını söyledi.
Çimen, “Paşa” ile sürekli ilgilendiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Sürekli bakımını yapıyoruz. Sabahları sütünü içtiği zaman dağa çıkıyor. Bir süre kayboluyor. Seslendiğimde geliyor yemeğini yiyor. Buranın bir personeli gibi sütünü hazırlıyoruz.”
Bahçıvan Sabahattin Baloğlu, bahçede budama yaparken etrafında dolanan “Paşa”nın budadığı yaprakları yediğini anlatarak, “İş yaparken yanımda olunca mutlu oluyorum. Paşamız çok tatlı ve çok değerli. Bize de çok alıştı.” ifadelerini kullandı.
Palu Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Şefi Selçuk Sertkaya, bitkin ve hasta olarak kendilerine teslim edilen dağ keçisi yavrusunu tüm bakımını yaptıktan sonra doğal yaşam alanına bıraktıklarını dile getirdi.
Bu yavrunun bir işletmeye sığındığını ve bu işletme çalışanlarının da keçinin bakımını yaptığını belirten Sertkaya, şunları söyledi:
“Görevli arkadaşlarımız da belli aralıklarla gelip denetimlerini yapıyor. Gördüğümüz, hayvan yine kendi sürüsüyle sahada yaşıyor ancak günün belli saatlerinde buraya geliyor. Gıda ve sevgi ihtiyaçlarını buradan karşılıyor ancak yine kendi sürüsüyle yaşıyor. Bu yavru, üreme döneminde kendi sürüsüne katılacak ve yaban hayatındaki yaşamına devam edecektir.”
