Dağın dibinden zirvesine doğru birinci aşamada makilik, ikinci aşamada kızılçam, üçüncü aşamada karaçam, sonuncu aşamada geven-kirpi otu egemen, senlibenli olduğum Bozdağ, günün aydın olsun! Her mevsimi ayrı güzel, mevsim geçişleri apayrı güpgüzel Ege’nin ormanlı dağları merhaba!

Başımın eseri ardında binlerce yıllık doğal avlaklara kaç yol gitmiştim av avlamaya, yürüdükçe, koştukça, tırmandıkça nasıl keyiflenmiştim! Harika, o kadar olurdu yani! Esaslı keyif verici eylemlere doyulmadığından tutku, saplantı, sevda, tiryaki falan denilen durumluk duygu değil süreğen duygu kişinin usunu ele geçiriyor!

Dorukların geçitlerini, vadilerin çaylarını, yamaçların ormanları aştım, pınarların yaşam iksiri sularını içtim, burcu burcu kokan makilikleri kokladım, bakışımın kâh yoğun sisten hayal meyal kâh apaçık havada net seçen görüntüleri beynime sindirdim, bildiğim yamaçları ormanlı dağdayım. Magmatik derinlikten çıkmış kütlesinin taneli, kristal mineralleri uzaktan grimsi yakından sarımsı-yeşilimsi görünen granit kayalıklar arasında bölük pörçük topraklı bir yerde kabararak boylanmış, yolduğum ot demetini kaya üzerine koydum, oturdum, manzara izliyorum.

Bitkilerin terleyerek orman havasına kattıkları su buharlı dağın nemli havasını soluyorum, doğayı gözlerim seviyor! Gözlerim kentte gözlüyor, tek tük ayrıntılar denk gelirse seviniyor…

Hangi bitki türlerinden oluşursa oluşsun kendi kendini eken ve yetiştiren bitkiler birliği öğelerinin küçüklerinden büyüklerine; likenlerin yosunlara, yosunların çimenlere, çimenlerin otluklara, otlukların çalılara, çalıların ağaçlara dönüştüğü, insansız, memeli hayvansız upuzun geçmişli yerkabuğu ürünüdür orman. Biyolojik kimyasal çevirimleri hiç bıkmadan yineleyen bitkiler olmasa idi yaşamda insan düş olurdu. Özür! Düşleyenin varlığı olmayınca düş olamazdı!

Bizler neler yapıyoruz? Güya gizlenenler içre herkesin yaptıkları üç aşağı beş yukarı aynı ve olağan eylemlerdir. Üstelik olağandışı, yapılmaması gereken eylemler sıradanlaştı, kanıksandı. Örnekler gırla!

Gizemli yolculuktan gelen yaşamın iyeliğinden pay verdiği, hem kendilerini hem bazı canlıların karşılıksız koruyuculuğunu üstelenen bitkileri kesmek, yakmak, denetimsiz haymana, tarla açmak, bitkilerin vurgunculuğunu yapmak, bitki birliği içeriğine, neler devirmiş balta durakoysun olduğu yerde, demode-moda, kendiişler makineler ile doğanın gereksinimi bitkilerin namusunu kirleten insan aslında yaradılışının namusunu kirletiyor.

Yazının devamı ve görselleri AVDOĞA DERGİSİ EKİM 2019 SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıkl
ayınız https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform

Previous post AVDOĞA DERGİSİ EKİM 2019 197. SAYIMIZ ÇIKTI..
Next post LR 3.2-17×44 mm SN3 T-PAL Parallax Illum. Riflescope