Araştırma: Yaban hayvanlarının yaşam alanları kentleşme tehlikesi altında

Read Time:3 Minute, 17 Second

Yeni yayınlanan bir araştırma, kentleşmenin yaban hayvanlarının yaşam alanlarını nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. Kentleşme ve iklim değişikliği sonucu şehirlerdeki sıcaklık artışları, birçok yaban hayvanının adaptasyonunu zorlaştırıyor ve habitatlarını tehdit ediyor.

ABD ve Kanada‘daki 20 şehirde yapılan araştırmada, kentleşmenin yaban hayvanlarının hayatı üzerindeki etkisine dikkat çekildi. Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, bu şehirlerdeki fotokapanlarla toplanan verileri analiz ederek, kentleşme sonucu oluşan aşırı sıcaklık koşullarının birçok canlı türünün hayatta kalmasını zorlaştırdığını belirtti.

AA’dan Yeşim Yüksel’in aktardığına göre; Şekercioğlu, iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi insan kaynaklı çevresel değişikliklerin yeşil alanların azalmasına ve canlıların yaşam alanlarının yok olmasına neden olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre, dünya nüfusu son 25 yılda 2,1 milyar artarak 2022’de 8 milyara ulaştı. Bu nüfusun yüzde 52,2’si şehirlerde yaşıyor. Kentleşme ve iklim değişikliğinin birleşik etkileri, Şekercioğlu’nun da içinde bulunduğu araştırmacılar tarafından Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan bir çalışmada incelendi.

Birçok memeli kentleşme yüzünden artık şehirlerde yaşayamıyor

Bu çalışmada, ABD ve Kanada’daki 20 şehirde 725 noktaya yerleştirilen fotokapanlardan toplanan 20 binden fazla görüntü incelendi. Utah ve Koç Üniversitelerinde öğretim üyesi olan ve KuzeyDoğa Derneği Başkanı olan Şekercioğlu, 37 yerli memeli türüne ait verilerin toplandığını açıkladı.

Şekercioğlu, şehirleşmenin hayvanların yaşam koşullarını olumsuz etkilediğini, özellikle şehirlerde sıcaklığın daha fazla tutulduğunu ve memelilerin faaliyetlerini geceye kaydırdığını belirtti.

‣ İstanbul’daki tarım arazilerinin yüzde 37’si kentleşme tehdidi altında
‣ ABD-Meksika sınırındaki duvar yaban hayatını tehdit ediyor
Yeşil alanın fazla olduğu kuzey şehirlerindeki hayvanların daha az etkilendiğini, ancak birçok memeli türünün şehirlerde yaşayamadığını ifade eden Prof. Dr. Şekercioğlu şöyle dedi:

“Bu, iklim değişikliğinin etkisini artırıyor çünkü şehirdeki beton ve asfalt ile ağaçların yok edilmesi ısı adası etkisine neden oluyor. Hem daha sıcak hem de sıcağı daha fazla tutan beton ve asfalt adalar yarattık. Memeliler, çoğu faaliyetlerini geceye kaydırdı çünkü insanlardan daha uzak durmak, geceleri daha serin ve iklim değişikliğiyle artan ısı adası etkisinden biraz daha uzaklaşmak istiyorlar. Daha kuzeyde ve yeşil şehirlerde yaşayan hayvanların daha az etkilendiğini gördük ama yine de birçok memeli türü şehirlerde yaşayamıyor.”

Bazı türler şehirlerde sıkışıp kalıyor
Şekercioğlu, yeşil alan miktarının hayvanların hayatta kalma ihtimalini etkilediğini belirterek, dünya çapındaki şehirlerdeki yeşil alan dağılımını ve şehirlere uyum sağlayan türlerin azınlıkta olduğunu vurguladı. Ayrıca, kentleşmenin yaban hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için şehir parklarının doğal bitki örtüsünü korumanın önemini ve sokakta yaşayan hayvanların yaban hayatı üzerindeki etkisini anlattı.

Ayrıca, iklim değişikliğinin aşırı sıcaklıklarla hayvanların beslenme ve hareket kabiliyetlerini kısıtladığını, bazı türlerin şehirlerdeki dar yeşil alanlarda sıkışıp kalabileceğini ve bu durumun türlerin yok olmasına yol açabileceğini belirtti. Şekercioğlu, iklim değişikliğinin devam etmesi durumunda Amazon Yağmur Ormanlarının savanalara dönüşebileceğini ve bu durumun bölgedeki kuş türleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade etti.

Şekercioğlu, Oslo‘da yüzde 68, Singapur‘da yüzde 47, Sidney‘de yüzde 46, Viyana‘da yüzde 45,5, Londra‘da yüzde 33 ve New York‘ta yüzde 27 olan şehirlerdeki yeşil alan dağılımının İstanbul‘da yüzde 2,2 olduğuna dikkat çekti. “Şehirlere uyum sağlayan türler azınlıkta ama şehirleri çok daha yaşanabilir hale getirebiliriz” diyen Prof. Dr. Şekercioğlu, şöyle ekledi: “Kurt ne yaparsanız yapın şehirde yaşayamaz ama şehirde yaşayabilen hayvanların sayısını artırmak için şehir parklarının alanını artırmak, bitki örtüsünü doğal haliyle korumak, doğal türleri orada yetiştirmek ve korumak gerekiyor. Gözümüze hoş gelen şehir parkları için bazen ekolojik olarak çöl gibi diyebiliriz.”

Sokaklarda yaşayan hayvanların da durumuna dikkat çeken Şekercioğlı: “Başıboş sokak kedileri ve sokak köpeklerinin de sayıları arttıkça, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde zaten çok az kalmış olan yeşil alanlar, yaban hayatı için ölüm tuzakları, ekolojik tuzaklar haline geliyor. Özellikle kediler, yeşil alanlara gelen kuşları avlıyor. Köpekler de tavşan, karaca, sincap gibi memelileri. Kedi ve köpeklerin her yıl yüz milyonlarca belki de milyarlarca yabani hayvan bireyini yok ettiklerini tahmin ediyorum” dedi.

Şekercioğlu, Türkiye’de milli parkların yüzölçümünün artırılması gerektiğini, fosil yakıtların bırakılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmesi gerektiğini vurguladı ve kişisel tüketimin bilinçli şekilde azaltılmasının önemine dikkat çekti. yesilgazete

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

About Post Author

Previous post Van Gölü’nde flamingolar göç etmedi: Nedeni iklim değişikliği
Next post Komodo ejderinden pitona 453 hayvan koruma altında