Yaban hayatı uzmanından uyarılar: Ayıyla karşılaşınca ne yapacaksınız? Selfie çekmeye çalışmayın

İki gün içinde üç ayrı ilde üç ayı saldırısında üç kişi yaralandı. Günümüzde doğayla bütünleşmek isteyen şehir insanlarının da çok olduğu düşünülürse ayıyla olası karşılaşma halinde ne yapılması gerektiği de bilinmesi gerekenler arasında yer alıyor. Yaban hayatı uzmanı Ahmet Emre Kütükçü anlattı.

Ayıların yaşadığı alanda ayıyla karşılaşmamak için yapılacaklar..

Ali Kemal ERDEM

Gücün simgesi olan ayılar, Türkiye yaban hayatının en bilinen türlerinden.

Ağırlıklı olarak Karadeniz, Doğu Anadolu, Akdeniz ve İç Ege’nin doğu ve kuzeyindeki ormanlık ve dağlık bölgelerinde görülüyorlar. Sayılarının birkaç bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Ayılar genellikle insanlardan çekinen ve uzak durmaya çalışan hayvanlar.

Ancak zaman zaman ani karşılaşmalardan kaynaklı olarak ayı saldırılarına rastlanabiliyor.

Sadece iki gün içinde Türkiye’nin üç farklı ilinde Gümüşhane, Bolu ve Eskişehir’de üç ayı saldırısı sonucu üç kişi yaralandı.

Yine geçtiğimiz eylül ve ekim ayında da biri Bartın’da biri Erzurum’da iki ayrı ayı saldırısı olmuştu.

Genel olarak bir rakam bulunmamakla birlikte Türkiye’de her yıl 10 civarında ayı saldırısı haberi basına yansıyabiliyor. Bu olaylar çoğunlukla yaralanma az sayıda olanı da ölümle sonuçlanıyor.

                                             (Prof. Dr. Şağdan Başkaya)

Malum günümüzde şehir hayatından bunalan şehirli çalışan nüfus, biraz kafa dağıtmak, hava almak, doğayla buluşmak için kendilerini buldukları fırsatlarda ormanlara ve dağlara atmayı çok seviyor.

Doğayla bütünleşirken yaban hayatının olduğu yerlerde olası risklere karşı da temkinli olmak gerekiyor.

Bu nedenle son dönemde görülen ayı saldırılarının nedenleri hakkında bilgi almak için KTÜ Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yaban Hayat Kıdemli Uzmanı Ahmet Emre Kütükçü ile konuştuk.

“TÜRKİYE’DE AYI SAYISI ARTTI”

İlk önce sözü Prof. Dr. Başkaya’ya bıraktık.

Türkiye’deki ayı popülasyonlarının geçmiş yıllara oranla oldukça artmış durumda olduğunu ve bu artışın devam ettiğini söyleyen Başkay, “Yaklaşık 30-40 yıl öncesinde, nadiren veya seyrek olarak ayı görülen birçok yöremizde, bugün artık ayı sürekli rastlanılan bir tür olmuştur. Her zaman ayı popülasyonlarının ortanın üstü yani genelde yüksek olduğu Doğu ve Batı Karadeniz ile Doğu Anadolu’ya ilaveten artık İç Anadolu’yu çevreleyen bütün alanlar, İç Ege, Akdeniz ve güney Marmara gibi birçok yerde ayılara sürekli rastlanılmaktadır” dedi.

“KURTLAR, AYILARI DENGELEYİCİ BİR ETKİYE SAHİP DEĞİL”

Ayıların doğal düşmanlarının en başında kurtların geldiğini kaydeden Başkaya, “Ülkemizdeki kurt popülasyonları da birçok bölgede ayılar gibi artış eğilimindedir. Ancak yüksek dahi olsa kurt popülasyonunları tek başına ayı popülasyonlarını dengeleyici bir etkiye sahip değildir” diye konuştu.

AYILARIN HUZURLA KIŞ UYKUSUNA YATACAKLARI YER DE AZALDI

Ayıların halk arasında kış uykusu olarak bilinen, ancak gerçekte kış dinlenmesi yapan hayvanlar olduğunu hatırlatan Başkaya, “Çoğu uykuya yatar. Bazıları, havalar müsaitse, besin bulmaya devam edebiliyorsa yatmayabilirler. Bazen, yattığı halde, başka bir ayı, yırtıcı türler veya insanlar tarafından rahatsız edilerek, yattıkları yerden uzaklaşmak zorunda bırakılabilirler. Artan popülasyonlar nedeniyle de rahatsız edilmeden yatacak yer bulma konusunda sorun yaşayan bireyler de olabilmektedir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüksek dağlık alanlardaki ayılar, kış dinlenmesi sırasında  daha az rahatsız edilme ihtimaline sahip iken, aşağılardaki ormanlık, kayalık alanlardakiler ise daha çok rahatsız edilebilmektedirler ve kış ortasında bile kalkıp etrafta dolaşmak zorunda kalabilmektedirler” diyen Başkaya sözlerini şöyle tamamladı:

DOĞA YÜRÜYÜŞÇÜLERİ UYARI

“Bu nedenle, özellikle ormancıların kış kesimlerinde, köylülerin ormandaki faaliyetlerinde veya doğa  yürüyüşcülerinin güzergah seçimlerinde bu hususlara dikkat etmesi gerekmektedir. Ayıların kış uykusuna yatma ihtimali yüksek olan, dik, sarp, sık ağaçlı, mağaralı, oyuklu alanlardan, en azından, genelde Aralık-Mart sonu arasında uzak durmaları gerekmektedir.”

                                    (Ahmet Emre Kütükçü)

BAHAR AYLARINDA SALDIRILAR DAHA ÇOK OLUYOR

Kütükçü de ayı saldırısı olarak adlandırılan olayların daha çok ayıların kış uykusuna hazırlandıkları eylül, ekim dönemleriyle uykudan kalktıkları  ilkbaharda nisan, mayıs aylarında yaşandığını söyledi.

MANTAR TOPLAMAYA GİDERKEN ÖZELLİKLE DİKKAT

Kütükçü, sonbahar aylarında ayıların kış uykusu öncesi ihtiyaçlarını karşılamak, ilkbaharda ise yavrularını korumak ve beslemek için daha stresli ve hassas olabildiklerine dikkat çekti.

Kütükçü, yine bu dönemlerde kimi insanların başta mantar olmak üzere orman meyvelerini toplamak için ormanlara girmelerinin bu meyvelere düşkün olan ayılar ile insan karşılaşmalarını artırdığını belirtti.

TÜRKİYE’DEKİ AYILARIN SALDIRGAN YAPISI YOK

Türkiye’deki ayıların Alaska ve Sibirya’daki türdeşlerinin tersine insanlardan çekindiklerini ve karşılaştıklarında ilk yaptıklarının uzaklaşmak olduğunu söyleyen Kütükçü, “Türkiye’de ayılar insanla karşılaşmamak için daha çok gece hareket ederler. Ancak ayı saldırıları daha çok gündüz yaşanır. Ayı saldırıları daha çok anlık karşılaşmalarda, ayı ile insan arasında belli mesafenin olmadığı, ayının kaçmak veya yavrusunu korumak için karşısındaki hedefi geçmesi gerektiğini düşündüğü anlarda olur” diye konuştu.

DÜDÜĞÜ ÖTTÜRMEDEN AYI OLABİLECEK BÖLGEYE GİRMEYİN

Kütükçü, ayı ve insan karşılaşmaların en çok ormanlık alanlardaki dere yataklarında olduğunu söyleyerek, buralara giden insanların yanlarında bir düdük bulundurması gerektirdiğini belirterek, “Alana girmeden önce düdüğü ötürerek yaklaştığınızı duyurarak uzaklaşmasını sağlayabilir, böylece ani karşılaşmalardan korunabilirsiniz” dedi.

BROŞÜRLE UYARDILAR

Kütükçü, yaşanan olaylarda sonra  WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), geçen yıl “Dikkat Ayı Çıkabilir” üst başlığı, “Ayıların yaşam alanlarında nasıl davranmalıyız” alt başlığı ile olası ayı saldırılarına karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda insanları bilgilendirmek amacıyla  broşürler hazırladıklarını hatırlattı.

Ayıların yaşadığı alanda ayı ile karşılaşmamak için yapılacaklar..

Bu broşürde yer alan bilgilere göre ayıların olabileceği bölgelere gidenlere şu tavsiyeler verildi.

– Sesli konuşun, şarkı söyleyin

– Eğer ayıların yaşadığı bir bölgede yürüyüş veya kamp yapıyorsanız açıkta yemek artığı ve çöp bırakmayınız. Kesinlikle ayıları beslemeyin

– Sizi fark etmesini sağlayın (orada olduğunuzu bilsin). Örneğin sesli konuşun veya şarkı söyleyin. Böylelikle beklenmedik karşılaşmaların önüne geçmiş olursunuz. Çünkü ayılar insanlardan uzak durmak ister. Sizi fark edince mesafesini koruyacaktır.

– Ani hareketlerden kaçının, ayıdan hızlı koşamazsınız…

Ayıyla karşılaşma halinde ne yapılması gerekiyor?

– Yavaşça ve sakince geri çekilin. Ona yaklaşmayın. Onun bulunduğu yönün aksi yönüne gidin.

– Sakin konuşarak ve yavaş hareket ederek onun dikkatini çekin. Sakin ve soğukkanlı olun. Ani hareketlerden kaçının.

–  Ayının bulunduğu noktayı biliyorsanız, fark ettiyseniz ya etrafından büyük çember oluşturarak geçin veya geri çekilin.

– Kesinlikle ayıya yaklaşmayın. Onu rahat bırakın ve kesinlikle onunla selfie çekileyim düşüncesine kapılmayın. Ayı kendini sıkıştırılmış ya da baskı altında hissedip savunmaya geçebilir.

– Bir ayıdan koşarak uzaklaşmaya çalışmayın. Zaten ondan hızlı koşamazsınız. Ayılar saatte 50 km hızla koşabilir. Koşmanız onu rahatsız edebilir ve avlanma-savunma dürtüsünü tetikleyebilir.

SALDIRI KAÇINILMAZSA NE YAPILMALI?

Eğer bir ayı saldırısı kaçınılmazsa veya ayı saldırısına maruz kalındıysa ne yapılmalı? İşte o tavsiyeler

– Düz bir şekilde elleriniz ensenizde yüzükoyun yatın (karın organları ve göğüs kafesini korumak için). Sırt çantanız varsa sizi koruması için sırtınızda dursun.

– Veya dizüstü çöküp teslim pozisyonunda bekleyin. Ellerinizle ensenizi koruyun. Sırt çantanız var ise çantanızla sırtınızı koruyun.

– Sizden yeterince uzaklaşana kadar bu şekilde bekleyin. Kaynak patronlardunyasi

Previous post ‘Çanakkale Yaban Hayatı’ fotoğraf severleri ağırlıyor
Next post Ankara’da rekor azılı avı (Arsız Tim)