Gordon Seter

Günümüzden 2 yüzyıl önce Büyük Britanya’da, daha “Dog Show”ların akıllara bile gelmediği yıllarda başladı seterlerin hikayesi. Seterler, Sir Edward Laverack’ın 1872 yılında yazdığı kitabında da belirttiği gibi ıslah edip geliştirilmiş spaniellerdir. Seter ismi ingilizcede, bekleme ya da kalma manasına gelen “to set” filminden gelir. Basit bir mantık yürütmesiyle, ferma verme kabiliyeti bulunmamakla birlikte güçlü hassas bir buruna ve bitmez tükenmez enerjiye sahip olan ve sadece parlatma avlarında kullanılan spaniellerin ferma veren ırklarla çok eski yıllarda çaprazlanması sonucu elde edilen fermalı spanieller olarak da düşünebiliriz seter ırklarını. İngiliz seteri, İrlanda seteri ve Gordon seter, İngiltere, İrlanda ve İskoçya üçgeninde doğmuş ve varlığını halen sürdüren seter ırklarıdırlar.

Derebeylik sisteminin hüküm sürdüğü o yıllarda avcılık asillere özel ve rekabetin uçlarda yaşandığı bir hobiydi. Toprak sahibi asilzadeler avcılık üstüne nam yapmak, kendinden söz ettirmek için birbirleriyle yarışıyor ve en iyi köpeklere sahip olmak için insan üstü çabalar sergiliyorladı. Hemen hemen her toprak ağası asilin sahip olduğu ve yaratmaya çalıştığı bu seter ırkı vardı. Bu insanlar ellerinde ki mevcut iyi av yapan köpekleri, namını duydukları köpeklerle çiftleştirip stili ve görünüşü de ön planda tutarak kendi ailelerine özel seter ırklarını yaratmaya çalışıyorlardı. İşte bu çabaların zirvede olduğu zamanlarda doğdu Gordon seter.

4. Gordon Dükü Alexander (1743-1827) kendi ölümünden sonra bile ismini yaşatan bu ırk ile çalışmalarını İskoç toprakları içinde Forchabers bölgesinde Gordon kalesinde başladı. Elde edilen bilgilere göre başlarda Gordon seterler, siyah ve beyaz, kızıl ve beyaz, siyah beyaz ve kızıl, siyah ve kızıldılar. Ancak Gordon dükü Alexander’in renk tercihi siyah ve kızıldan yana olduğu için daha çok bu renklerde olan damızlıkları kullanmıştır. Dük ve Gordonlar hakkında günümüze kadar yansıyan başka bir hikayede dükün asla 5 yaşını geçmeyen köpeklerin önünde ava tüfek atmamasıdır. Bunun sebebi şimdilerdeki Gordon uzmanlarınında hem fikir olduğu gibi bu ırkın genç yaşlarda çok deli ve zor eğitilen ve yaşlandıkça ağır başlı olup rahat söz geçirilen bir ırk olmasıdır.

Alexander’in 1827 yılında ölümünü takiben ve 5. Gordon dükü George’unda ölümüyle Gordon kalesinin arazisi gibi köpekleri de sahipsiz kalmış ve bir çoğu Dük Alexander’in arkadaşlarına dağıtılmış, onbir tanesi Tattersalls’ta Temmuz 1836 da mezatlarda satılmış ve bir kısmı da dükün av köpeği bakıcısı ve yetiştiricisi olan Jupp isimli hizmetkarına kalmıştır. Gordon düklerinin ölümüyle sahipsiz kalan topraklar yeğenleri olan 5. Richmond Dükü’nün eline geçmiş ve tıpkı dayıları gibi ava ve köpeklere meraklı olan Richmond Dükü de geleneklerini 1907 yılına kadar sürdürmüştür. Bu yılda son bulan Gordon ve Richmond düklüğünün tüm Gordon seterlerini “STYLISH” isimli av köpeği çiftliğinin sahibi Mr. Sharpe Isaac adında bir yetiştirici almış ve Gordon seter ırkını siyah beyaz, hatta beyaz kızıl renklerden günümüzün standart renki golan siyah ve kızıla sabitlemiştir.

Yazının devamı ve görselleri AVDOĞA DERGİSİ ARALIK 2019 199. SAYISINDA

ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz

https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform

Previous post Tavşanlar Nasıl Tükeniyor? / Yavuz ALTINIŞIK
Next post Sazlı, Sözlü, Buzlu! /İsmail VAROĞLU