AVDOĞA SEVDALISI

Taha Emirhan MERT

Adından da anlaşılacağı üzere Hisar Dağı gerçekten büyüleyici, ihtişamlı, bir o kadar da güzel ve içinde bol hayvan barındıran bir dağımız. Uzun zamandır buraya ava gitme planları yapıyordum. Lakin bir türlü nasip olmuyordu. Sonunda Hisar Dağı yaban hayatı geliştirme sahası yhgs de bir adet şelek teke kotası tarafımıza tahsisi edildi. Bu işe benden çok onur kardeşim sevindi. Bu avı birlikte yapacaktık. Onur da benim gibi avukat ve dağ hastası bir arkadaşım. Evet doğru, dağ avı hastası, tedavisi olmayan cinsten, dağ avcıları sarpı sever, zoru sever. Onlar için kar, kış, kıyamet vız gelir, tırıs gider…

İzinler alındı, hazırlıklar yapıldı ve yola koyulduk. Yanımızda kameraman arkadaşımız Emre onur kardeşim ve Hüseyin  abimiz vardı. Yolculuğumuza Anamur’da benim evimin önünden başladık Torosların, yayla yollarından, vur patlasın çal oynasın dedik devam ettik. Evet gerçekten vur patlasın çal oynasın doğru birimizde saz, birimizde darbuka, keyfimize diyecek yoktu. Enerjimiz çok yüksekti. Avların en zoru olan teke avını yapacaktık. Fiziksel ve mental hazırlık şarttı. Cuma namazına Silifke‘nin Gökbelen yaylasındaki merkez camine yetiştik ve cuma namazımızı burada kıldık. Burada güzel bir ziyafetin ardından ormancımızı da aldık yola koyulduk.

Kısa bir süre sonra orman işletmesinin avcılar için yapmış olduğu av evinin önüne ulaştık. Gerçekten çok güzel bir yer. Tam da uçurumun başına yapılmış olan av evinin penceresinden yaban keçileri görülebiliyor. Çok şirin dayalı döşeli duş imkanına kadar olan muazzam bir yer. Evin hemen 400 metre kadar önünde büyük bir tarla var, gelirken tarlada genç tekelerin çekimini yaptık. İçinde 4 -5 yaşında tekeler vardı. Tarlada meşe ağaçları vardı. Hayvanlar ağaçların altına dökülmüş olan palamutları yiyorlardı. Ekim 15’ ten Kasımın sonuna kadar  bu hayvanların en iyi kış hazırlığı yaptığı öğündür meşe palamutları. Rüzgar estiği zaman meşe palamutları daha fazla dökülür ve rüzgarların ardından tekeler kontrol eder ağaçların altını. Artık bunu yiyen tekenin demeyin keyfine. Etinin de en iyi olduğu mevsim ekimin ilk haftasından kasım ayına kadar olan mevsimdir. Böbrekleri yağdan görünmez mübareğin. Tüyü de bu dönemde parlak ve çok düzgündür. Lakin aralık ayı girdiğinde sormayın gitsin, inanılmaz bir koku, yağsız bir et, kötü bir deri sizi karşılar. Ne kadar kötü kokarsa dişi hayvanlar için bu o kadar cezbedicidir. Devamı Avdoğa Dergisi’nde

Yazının devamı ve görselleri AVDOĞA DERGİSİ KASIM 2019 198. SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıklayarak abone olunuz 

Previous post AVDOĞA DERGİSİ KASIM 2019 198 SAYI
Next post SAKALLI ŞEYTAN DRAHTHAAR / Uğur BARUTÇU