Üveyik ve bıldırcın avının yapıldığı bugünlerde çok zamandır yazmayı düşündüğüm ve aşağıda anlattığım konuyu kaleme alayım dedim. Çünkü o kadar çok köpek vuruluyor ki bilhassa bıldırcın avlarında. Belki ölmüyorlar, ama o saçmaları da yiyorlar. Eski yazılarımda çok yazdım ve Tekrarladım İstanbul’un birzamanlar en meşhur domuz avcılarından birinin saçmalarını hala elimde ve başımda taşıyorum. 10 ya da 11 numara kum saçması. Bir üzüm bağının için deparlayan bıldırcın alayına (evet bıldırcının keklik alayı gibi kalkanını da gördük. Tabii öyle 10 -15 kuşdeğil, ama en az 8-10 kuş birarada, üzüm asmaları içinde yapılan yaylım atışlar ve birden yüzümün kan  içinde kalması (Allah’tan gözümde gözlük vardı), avın bitmesi, doğrudan hastaneye gidiş, çıkarılan saçmalar, kalanların yüzümde iltihaplanması ve onları daha sonar elimle pırtlatmam ve hala elimde bir tanesinin kalması (hala taşıyorum) ve yıllar sonar yaptırdığım bir sinus röntgeni (sinüzit teşhisi için çekilen röntgen) filminde, radyoloğun röntgen filminde pırılpırıl parlayan bir küçük noktanın ne olabileceği ile ilgili bana soru sorması ve benim de bunun o günlerden kalan bir saçma olabileceğini hatırlamam. Operatör bir arkadaşım bırak ellemededi.

Yazının devamı ve görselleri AVDOĞA DERGİSİ EYLÜL 2019 SAYISINDA
ABONE OLMAK İÇİN 05443414082 WhatsaAp ABONE yazın sizi arayalım veya linki tıkl
ayınız https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf4-3si7QVXaAdwJymBmKm5RH1V5k_MGBkOzWAmP1D00XeMPw/viewform

Previous post Ortaya Karışık Olsun
Next post 2003 Beşparmak Keklik