Küresel ısınma dünyanın en sadık canlılarını değiştirdi: Albatroslar arasındaki ‘boşanma’lar arttı
Davranışları ile insanlara en çok benzetilen hayavanlardan biri olan albatrosların bizimle olan ortak özellikleri giderek artıyor. Dünyanın en sadık hayvanlarından biri olan albatroslar arasındaki boşanma oranlarının yaşadıkları yoğun stres nedeniyle arttığı açıklandı Bilim insanları, küresel ısınma nedeniyle artan su sıcaklıkları ve tükenen balıklar nedeniyle daha az yavrunun hayatta kaldığını söyledi. Bu durum nedeniyle birbirlerini suçlayan eşlerin daha uzaklara göçtüğü ve ayrıldıkları belirtildi.

Dünyanın en sadık aratıklarından biri olan albatroslar, son zamanlarda daha sık boşanıyor ve bilim insanları küresel ısınmanın bu duruma neden olduğunu söylüyor.

İngiltere’de köklü bilim kuruluşu Royal Society tarafından yapılan çalışma, iklim değişikliğinin ve ısınan suların kara kaşlı albatrosların boşanma oranlarını yükselttiğini ortaya çıkardı. Normalde, kuşların yalnızca yüzde 1-3’ü daha yeşil otlaklar aramak için eşini terk ediyordu.

YÜZDE 8’E YÜKSELİYOR
Ancak, su sıcaklıklarının alışılmadık derece arttığı son yıllarda, ayrılan çiftlerin sayısı gittikçe yükseldi ve çiftlerin yüzde 8’e varan bir kısmı ayrıldı.

15 BİN 500 ÇİFT İNCELENDİ
Bilim insanları çalışma kapsamında, 15 yıl boyunca Falkland Adaları’ndaki 15 bin 500 çiftten oluşan vahşi bir popülasyona baktı.

ARTIK DAHA AZ YİYECEK BULUYORLAR
Deniz kuşları için daha sıcak sular daha az balık, daha az yiyecek ve daha sert bir çevre anlamına geliyor. Bu koşullarda daha az yavru hayatta kalıyor ve kuşların stres hormonları yükseliyor. Avlanmak için daha uzaklara gitmek zorunda kalıyorlar.

“SADIK BİR İNSANDA OLUŞABİLECEK TÜM ÖZELLİKLERE SAHİPLER”
Diğer taraftan, hayvanlar aleminin en sadık eşlerinden biri olan albatrosların aşk hayatları uzun zamandır bilimsel bir araştırma konusu oldu. Yeni Zelanda koruma departmanının baş bilim danışmanı ve otuz yıldır ülke sularında albatroslar üzerinde çalışan Dr Graeme Elliot, “Sadık bir insanda olabileceğini düşündüğümüz tüm özellikler onlarda var. Antropomorfizme* en çok konu olan hayvanlardan biri onlar ” dedi.
Antropomorfizm: İnsan biçimcilik olarak da bilinen bu kavram, insani niteliklerin başka bir varlığa atfedilmesine deniliyor. Hayvanlar, cansız varlıklar, doğa güçleri, monoteist ve politeist dinlerdeki tanrılar, melekler, şeytanlar ve daha başka kavramlar da “antropomorfizm” konusu olabiliyor.

Albatroslar, ortalama 50-60 yıl yaşıyor. Eşlerini dans yoluyla baştan çıkararak seçiyorlar ve olgunlaşmalarının ardından uzun süren yolculuklar yapıyorlar. Genellikle ömür boyu çiftleşen bu kuşlar, belirli bir süre sonra eşlerini kutlamak için yüksek sesler çıkarıyorlar.

İNSANLARLA ORTAK ÖZELLİKLERİ ARTIYOR
Fakat şimdi, insanlarla başka bir ortak özelliği daha paylaşıyorlar. İklim krizinin stresi altında, yemek için daha uzun saatler çalışmak ve eşlerinin yer değiştirmeleriyle karşı karşıya kalan bazıları ilişkilerini sürdürmekte zorlanıyor.

Lizbon Üniversitesi’nde araştırmacı ve Royal Society çalışmasının ortak yazarı Francesco Ventura, araştırmacıların, balık eksikliği hesaba katıldığında bile, daha sıcak suların alışılmadık derecede yüksek albatros çiftlerinin ayrılma oranlarıyla ilişkili olduğunu öğrendiklerinde şaşırdıklarını söyledi.

Ventura, Albatros boşanmasının genellikle bir üreme başarısızlığı tarafından tetiklenebileceğini söyledi. Bir çift yavru sahibi olamazsa, ayrılma olasılığının daha yüksek olduğunu söyleyen Ventura, albatrosların daha az yiyecek bulabildiğine dikkat çekti.

STRES YÜZÜNDEN EŞLERİNİ SUÇLUYORLAR
Ventura iki olası nedeni ortaya çıkardı: Bunlardan ilki, ısınan suların kuşları daha uzun süre avlanmaya ve daha uzağa uçmaya zorlaması. Kuşlar daha sonra üreme mevsimi için geri dönemezlerse, eşleri yeni biriyle devam edebilir. Buna ek olarak, sular daha sıcak olduğunda ve daha sert ortamlarda albatros stres hormonları yükselir. Ventura, kuşların bunu hissedebileceğini ve eşlerini suçlayabileceklerini açıkladı.

Ventura, “Stresli bir kadının bu fizyolojik stresi hissedebileceği ve bu yüksek stres seviyelerini erkeğin zayıf performansına bağlayabileceği hipotezini öneriyoruz” diye konuştu.

Elliot, “Sayıları giderek düşüyor. Her yıl yüzde 10-15 arasında bir azalma görüyoruz. Yanlışla kuşları yakalayan ve öldüren balıkçı teknelerinin de bunda payı var” dedi.

EŞCİNSEL ÇİFTLERİN SAYISI ARTTI
Elliot, ayrıca azalan nüfus sayılarının kuşların çiftleşme modellerini başka şekillerde değiştirdiğini ve daha fazla eşcinsel eşleşmenin ortaya çıktığını söyledi.
Elliot, “Antipodes Adası’ndaki kuşlar arasında daha önce görmediğimiz erkek-erkek çiftleri inceliyoruz. Erkeklerin bazıları, eş bulamadıkları için başka bir erkekle eşleşiyor” diye konuştu. kaynak ntv