Avcı ve Av sektörüne Yönelik Artan Baskılar İstanbul Bayrampaşa’da Protesto Edildi. Avdoğa Dergisi ekibi oradaydı..

Read Time:2 Minute, 31 Second

Avdoğa Dergisi’ne konuşan Marmara Av ve Yaban Hayatı Federasyonu Başkanı ve Yeşilköy Avcılar Kulübü Başkanı olan Piotr SİEMASZKO, bugün burada böyle bir etkinlik hazırladık, federasyon olarak avcımızı bir araya toplamak istedik. SİEMASZKO’nun duygulandığı ve bir anda gözlerinin dolduğu görüldü; “Rahmetli Kamil ÜÇBAŞ için çok üzüldüm, çok ağladım, kendisine Allah rahmet eylesin, beni ağlatmayın!” dedi
21 Temmuz 2019 tarihinde İstanbul ve çevre illerden gelen 300 avcı ve avcı dernek temsilcileri Bayrampaşa’da bir parkta toplandı. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla kürsüye gelen Kadir ÇİFTÇİ, Marmara Av ve Yaban Hayatı Federasyonu (MAYHF) yönetim kurulu adına yaptığı basın açıklamasında toplanan avcılara seslenerek; “Burada toplanmamızın temel amacı, son aylarda avcı ve av sektörü üzerinde oluşan baskıları kamuoyuyla paylaşarak protesto etmektir.
Bu baskılar önce Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP)’nin üzerinde oluşmakta, sonra da avcıya yansıtılmaktadır, Hiç şüphesiz kara avcılığı 4915 sayılı kanun ile yürütülmekte ve her yıl avcı Ocak ayında ayrı ayrı harç parası ve vize ücreti ödemektir. Türkiye genelinde STK federasyonlarının içinde, faaliyetine başlamadan harç ve vize ödeyen tek kitle avcılardır. Dolayısı ile hem devletine, hem de onlarca sektöre ekmek ve destek vermektedir” diyen ÇİFTÇİ; “Avcılık sürdürülebilinir bir yaban hayatı ve doğa için hayati önem taşımaktadır.” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bilinçli avcı, her zaman doğa ve yaban hayatının bekçisi olmuştur. Çünkü her avcının genlerinde yabanı koruma içgüdüsü vardır. Her avcı doğada adeta bir bahçıvan gibi hasta ve kart yabanı budayarak, sağlıklı bir eko denge oluşmasına fayda sağlamaktadır.
Yine aynı şekilde avcılar, doğada zararlı ile mücadele ettiği gibi yaban popülasyonunu da kontrol altında tutan en önemli unsurlardan biridir. Tüm bu şartları sağlayan, yaban ve doğayı koruyan kollayan avcı camiası için, son zamanlarda bazı hayvansever STK’ları tarafından katil vurgusu yapılması, bizleri derinden üzmüştür. Bilimsel verilere dayanmayan bu STK’lar DKMP’ye siyasal ve politik baskılar yaparak, Milli Av Komisyonu’nu da etkilemişlerdir.
Gerçek olan şudur; bir hayvan neslini yok etmek için o hayvan türünün besin zincirine etki etmek, o zinciri bozmak gerekir. Milyonlarca yıl önce yaşamış dinozorlar bile yaşanan doğa olayının ardından besinlerinin tükenmesi ile yok olmuştur. Oysa kontrollü, bilimsel veriler ve doğru envanter çalışmaları ile yapılan avcılık hiçbir canlı türünün yok olmasına asla neden olmamıştır ve olmayacaktır.
Doğaya ve yaban hayatına avcılar ve avcılık değil, zarar veren etkenler; kimyasal haşere ve tarım ilaçları, uçak ile yapılan tarımsal ilaçlamalar, su kaynakların yok edilmesi ve kirletilmesi, kuş göç yollarına havaalanı ve HES’ler gibi tesisler yapmak, orman ve anız yangınları, iklimsel değişiklikler, taş ocaklarının neden olduğu kirlilik, siyanür ile altın arama, çarpık kentleşme ile insanların yaban hayata giderek yaklaşması, kimyasal atıkların açıkta bırakılması gibi etkenlerdir.” dedi.
ÇİFTÇİ konuşmasını şöyle sürdürdü; “İşte doğayı ve yaban hayatını avcı değil saydığımız bu etkenler yok etmektedir. Olay bu kadar net ve açıktır. Geldiğimiz bu noktada hedefimiz ve ümidimiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın doğaya ve yabana zarar veren etkenlerle gerçek anlamda mücadele etmesidir. Bu konuda devletimizin verdiği mücadeleye MAYHF başta olmak üzere tüm av federasyonu ve dernekleriyle birlikte her türlü katkıyı ve desteği vermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla arz ederiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %

About Post Author

Previous post AVDOĞA DERGİSİ HAZİRAN 2019
Next post Temmuz 2019 Sayısı çıktı, Avdoğa Dergisi’ne Abone Olalım, Okuyalım, Okutalım.